Türk Lokumu
4 Mayıs 2018Osmanlı İmparatorluğu`nda ulufe günü, yeniçerilere üç aylıkları dağıtıldıktan sonra saray avlusunda bir yemek verilirdi. Bu yemek esnasında yapılan akide şekeri sunumuysa, kapıkulu askerlerinin aldıkları ücretler ve yemeklerinden memnun olduklarını gösteren sade ama ilginç bir gösteriydi. Osmanlı kararnamelerine göre sadrazam ve divanı hümayun üyeleri öncelikle askerin yemeğini tadarlar, bundan sonra kendilerine tabaklar içinde şekerler sunulurdu. Bu askerlerin bir şikâyetinin bulunmadığının, sultana bağlı olduklarının kesin kanıtıydı. Dolayısıyla şeker tabaklarının divana getirilmesi herkese bir “oh” çektirirdi. Saray helvahanesinde `mangır` (para) şeklinde yapılan bu şekerler makama göre dirhem (3.2 gr) hesabıyla sadrazama 500, diğerler vezirlere, yeniçeri ağasına 300 dirhem olarak sunulurdu..
Bu işlem bittikten sonra divan önünde “Fetih Suresi” okunurdu. Bu gelenek, akide şekerini uzun yıllar halk arasında dirlik, düzen ve huzurun simgesi yaptı..
Akide sözcüğünün anlamı: bağlılık, birbirinden ayrılmamak. Bu sert ve türüne göre renk renk olan şekerin önemi devlet ricaline sunulmasından kaynaklanıyor. Yeniçerilerin devlete bağlılığını gösterdiği için de, bu şekere akide denmiştir. Daha sonra da İstanbul yaşamına klasik bir şekerleme çeşidi olarak girmiştir. Eskiden, kelle şekeri olarak bilinen son derece iyi kalitedeki şekerler havanda dövülüp, odun ateşinde, bakır kazanlarda eritilip, pişirilirmiş. Pişirilen şekerler ise yüksek sıcaklığa dayanabilecek mermerlere dökülürmüş. Bu mermerler üstünde soğutmaya bırakılırmış. Soğuma sırasındaysa şeker ağdasına gülsuyu, bergamut, portakal, limon, vişne gibi meyve usareleri, tarçın, gül, nane gibi aromalar ile fındık, susam gibi kuruyemişler katılarak çeşitli tat ve görünümlerde akide şekeri imal edilirmiş. Bir seferde 100 ila 250 kilo akide şekeri yapılırmış. 1 kazan 17 kilo alır, her kazan bir başka renk şeker boyasıyla doldurulmak suretiyle yine odun ateşinde kaynatılırmış. Kaynatılan şeker, taşa dökülerek karıştırılır ve tenekelere doldurulup bakkal, dükkân ve toptancılara dağıtılırmış.
Şeker pancarı ile yapılmış meyve ve çerezlerle tatlandırılmış Akideler Fıstıkhan'da
„Nasıl yapılır ki bu özel lezzet.”
Akide şekerinin yapısına gelecek olursak ilk başlarda sadece top şeklinde kesilen akide şekerleri daha sonra farklı şekillerde kesilmeye başlandı. .
Günümüzde de Osmanlı döneminde de şekerlemenin içine farklı aromalar ve gıda boyaları karıştırılırdı. Kuru yemişlerle ve çeşitli baharatlarla farklı lezzetlerde rengârenk akide şekerleri yapılırdı. Günümüzde de oldukça fazla çeşidine ulaşmak mümkün. Yapımı zahmetli olan bu şeker eskiden su ve şekerin şerbet haline getirildikten sonra suyun iyice uçurulup mermer bir tezgâhta macun kıvamı verilmesi ve şekillendirilmesiyle yapılırdı. Günümüzde büyük bakır kazanlarda kaynatılan şerbetler farklı aromalarla, kuru meyvelerle ve baharatlarla karıştırılır..
%100 şeker pancarından Üretilen Akide şekerleri FISTIKHAN'da
Doğal meyve aromaları tatlandırılan Akideler sizler için Fıstıkhan'da